
İçindekiler
I - GİRİŞ
İş kazası ve meslek hastalıkları, çalışanların sağlığı ve güvenliği açısından büyük öneme sahiptir. Bu durumların işyerlerinde meydana gelmesi, sadece çalışanın fiziksel ve psikolojik sağlık durumunu değil, aynı zamanda işyerindeki üretkenliği ve işverenin hukuki sorumluluklarını da etkiler. Türk İş Hukuku’nda, iş kazası ve meslek hastalıklarında işverenin sorumluluğu oldukça kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır. İşverenin, çalışanların sağlığını ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü hem iş kazalarının hem de meslek hastalıklarının önlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır.
İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI NEDİR?
İş kazası, kişinin çalışma hayatında 5510 sayılı Kanunda sayılan hallerden birinde meydana gelen ve sigortalıyı bedenen veya ruhen engelli hale getiren olaydır. İş kazası, sigortalının işyerinde bulunduğu esnada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, hizmet akdi ile çalışan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle meydana gelen olaylardır.
Bir olayın iş kazası olarak adlandırılabilmesi için 3 unsuru taşıması gerekmektedir. Bunlar; zarara uğrayan işçinin, sigortalı olması, mutlaka bir olay ile karşılaşmış olması, meydana gelen olay nedeniyle bedenen veya ruhen engelli hale gelmesidir.
Meslek Hastalığı ise, bir çalışanın yaptığı iş nedeniyle uzun süreli mazuriyet sonucunda gelişen hastalıkları ifade eder. Çalışanın maruz kaldığı fiziksel, kimyasal veya biyolojik etmenler sonucu sağlık sorunları meydana gelir. Meslek hastalıkları, genellikle uzun vadeli etkileşimler sonucunda ortaya çıkar ve bazen yıllar sonra kendini gösterir (1) .
UYGUN İLLİYET İLİŞKİSİNİN BULUNMASI
İlliyet kavramının sözlük eş anlamlısı “nedensellik” olarak ifade edilmektedir. İlliyet ya da nedensellik hukuki sorumluluğun asli unsurudur. Olay ile meydana gelen zarar arasında bulunması gereken sebep sonuç ilişkisi olarak ifade edilebilir.
Kaza ile zarar arasındaki illiyet bağı, sorumluluğu etkilemektedir. Yargıtay’ın da görüşü bu doğrultudadır. ‘‘İşverenin tehlike sorumluluğu için olayla illiyet bağının kurulabilmesi zorunludur. İşyerine özgü tehlike ile meydana gelen sonuç arasında uygun illiyet bağı mevcut değilse işveren olaydan sorumlu tutulmaz” (2)
İŞVERENİN SORUMSUZLUK YÜKÜMLÜLÜĞÜ
İşverenin, işçilerin sağlığını korumak ve güvenliğini sağlamak bakımından gözetme borcu genel olarak; önleme, bilgilendirme ve eğitme şeklinde yükümlülüklerden oluşur. Türk Hukuku’nda da 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hükümleri dikkate alındığında, işverenin iş sağlığı ve güvenliği bakımından yükümlülüklerini bulunmaktadır. (3)
1. Risklerin Değerlendirilmesi: İşveren, işyerinde meydana gelebilecek her türlü tehlikeyi belirlemek ve bu tehlikelere karşı önlemler almakla yükümlüdür. Risk analizi, işyerindeki her çalışma alanı için yapılmalıdır. Örneğin, kimyasal maddelerle çalışan bir işyerinde, işverenin çalışanları bu maddelere karşı koruyacak ekipmanlar sağlaması gerekmektedir. Risk değerlendirmesi yapılmayan bir işyerinde meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları durumunda işveren sorumlu tutulabilir (4)
2. Eğitim ve Bilinçlendirme: İşverenler, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli önlemler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermekle yükümlüdür. İşveren, bu tür eğitimleri düzenlemediği takdirde, kazalardan veya hastalıklardan dolayı hukuki sorumluluğa girebilir. 6331 sayılı İSGK’nda çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi iki ayrı madde halinde düzenlenmiştir;
Çalışanların bilgilendirilmesi MADDE 16 – (1) İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilmesi amacıyla işveren, çalışanları ve çalışan temsilcilerini işyerinin özelliklerini de dikkate alarak aşağıdaki konularda bilgilendirir: a) İşyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler. b) Kendileri ile ilgili yasal hak ve sorumluluklar. c) İlk yardım, olağan dışı durumlar, afetler ve yangınla mücadele ve tahliye işleri konusunda görevlendirilen kişiler. (2) İşveren; a) 12’nci maddede belirtilen ciddi ve yakın tehlikeye maruz kalan veya kalma riski olan bütün çalışanları, tehlikeler ile bunlardan doğan risklere karşı alınmış ve alınacak tedbirler hakkında derhal bilgilendirir. b) Başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanların birinci fıkrada belirtilen bilgileri almalarını sağlamak üzere, söz konusu çalışanların işverenlerine gerekli bilgileri verir. c) Risk değerlendirmesi, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili koruyucu ve önleyici tedbirler, ölçüm, analiz, teknik kontrol, kayıtlar, raporlar ve teftişten elde edilen bilgilere, destek elemanları ile çalışan temsilcilerinin ulaşmasını sağlar.
Çalışanların eğitimi MADDE 17 – (1) İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlar. Bu eğitim özellikle; işe başlamadan önce, çalışma yeri veya iş değişikliğinde, iş ekipmanının değişmesi hâlinde veya yeni teknoloji uygulanması hâlinde verilir. Eğitimler, değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenir, gerektiğinde ve düzenli aralıklarla tekrarlanır. (2) Çalışan temsilcileri özel olarak eğitilir. (3) Mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz. (4) İş kazası geçiren veya meslek hastalığına yakalanan çalışana işe başlamadan önce, söz konusu kazanın veya meslek hastalığının sebepleri, korunma yolları ve güvenli çalışma yöntemleri ile ilgili ilave eğitim verilir. Ayrıca, herhangi bir sebeple altı aydan fazla süreyle işten uzak kalanlara, tekrar işe başlatılmadan önce bilgi yenileme eğitimi verilir. (5) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; yapılacak işlerde karşılaşılacak sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili yeterli bilgi ve talimatları içeren eğitimin alındığına dair belge olmaksızın, başka işyerlerinden çalışmak üzere gelen çalışanlar işe başlatılamaz. (6) Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, iş sağlığı ve güvenliği risklerine karşı çalışana gerekli eğitimin verilmesini sağlar. (7) Bu madde kapsamında verilecek eğitimin maliyeti çalışanlara yansıtılamaz. Eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden sayılır. Eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması hâlinde, bu süreler fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma olarak değerlendirilir.
3. Koruyucu Önlemler Almak: İşveren, çalışanın sağlığını koruyacak her türlü önlemi almak zorundadır. Çalışma koşullarına göre işyerinde, kişisel koruyucu donanımlar (örneğin baret, eldiven, maske vb.) sağlanmalıdır. Ayrıca, işyerindeki hijyen koşulları ve güvenlik ekipmanlarının düzenli bakımları yapılmalıdır. Bu önlemler, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesinde kritik rol oynar.
İş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverenin koruyucu nitelikte önlemleri almamış; bu alandaki yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması, tehlikeli durum yaratmakla birlikte, bir zarara yol açmadığı sürece sadece idari yaptırımların uygulanmasına yol açar (5).
4. Çalışanların Gözetimi: İşverenin bir diğer sorumluluğu da çalışanların işyerinde sağlık ve güvenlik önlemlerine uyumunu gözetmektir. Çalışanlar, işyerinde belirlenen kurallara uymalı ve iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili talimatları dikkate almalıdır. İşveren, çalışanlarının bu kurallara uyup uymadığını düzenli olarak denetlemeli ve uyum sağlamayan çalışanları uyararak gerekli önlemleri almalıdır.
İŞVERENİN SORUMLULUĞUNUN KAPSAMI
İş kazasında ve meslek hastalığında işverenin sorumluluğu 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlıklı 21/1’inci maddesinde karşımıza çıkmaktadır.
MADDE 21/1- İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İfade edilen bu sorumluluk Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 2016/12500 Esas ve 2018/10564 Karar sayılı kararında “kusur sorumluluğu” olarak nitelendirilmiş ve şu şekilde açıklanmıştır;
“… 21/1. madde hükmüyle işverenin iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle Kurum karşısındaki sorumluluğu, kusur sorumluluğu olarak düzenlenmiştir. Hakkaniyet veya tehlike sorumluluğu benimsenmemiştir. Eğer işverenin kusuru varsa sorumlu tutulabilecektir. İşverenin sorumlu tutulabilmesi için maddeye göre, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi olmalıdır…”
Dolayısıyla işverenin kusuru; hakkaniyet gereği işverenden beklenen, deneyimlerin zorunlu kıldığı, teknik açıdan uygulanabilir ve işyerinin özelliklerine uygun olan önlemlerin alınmaması olarak tanımlanabilir.
İş kazası veya meslek hastalığı durumunda işverenin sorumluluğu, yalnızca işyerindeki çalışma koşullarının iyileştirilmesi ile de sınırlı değildir. İşveren, bu tür durumlarda çalışanının yaşadığı mağduriyetin giderilmesine yönelik de hukuki sorumluluk taşır. İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle bir çalışan zarar gördüyse, işveren şu sorumlulukları taşır;
Tedavi ve Tazminat Yükümlülüğü: TBK m.54’te bedensel zarar başlığı altında tedavi giderlerinin, kazanç kaybının, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpların ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların özellikle bedensel zararlardan olduğu belirtilmektedir. (3) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle çalışan bedensel zarar görmüşse, işveren bu zararların tazmin edilmesinden sorumludur. Çalışan tedavi edilmelidir ve varsa diğer zararlar (tıbbi masraflar, maddi kayıplar vb.) tazmin edilmelidir.
Sigorta Yükümlülüğü: İşveren, işyerinde meydana gelen iş kazası veya meslek hastalığı durumunda sigorta yükümlülüğünü yerine getirmekle yükümlüdür. İş kazası ve meslek hastalığı durumunda, işverenin işçi için gerekli sigorta primlerini ödemesi ve sağlık sigortası masraflarını karşılaması gerekir (4).
İŞVERENİN TAZMİNAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ
1- İş Göremezlik Tazminatı: İş kazası sonucu yaralanan işçi, cismani bir zarara düşen kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve iş gücü kaybı nedeni ile ileride sağlayacağı ücretlerin, tedavi masraflarının bunlar için yapılan ek masrafları dahi işverenden isteyebilir. Bu tür davalarda talep edilebilecek tazminat miktarı SSK tarafından karşılanmayan zararla sınırlıdır. Diğer bir ifadeyle talep giderlerini kapsayacaktır. Aksi durumda aynı gider için çift ödeme söz konusu olacak olup işçinin bir kusuru olması durumunda bu kusur oranında hakimce takdir edilen miktar indirimi yapılacaktır.
2- Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Bir kişi öldüğü takdirde zarar ve ziyan bilhassa defin masraflarını da ihtiva eder. Ölüm derhal vuku bulmamış ise zarar ve ziyan tedavi masraflarını ve çalışmaya muktedir olmamaktan mütevellit zararı kapsar. Çalışanın iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölmesi halinde ondan olan desteklerini yitiren yakınları müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler.
II - SONUÇ
İş kazaları ve meslek hastalıkları, işyerlerinde sıkça karşılaşılan ciddi sorunlardır. İşverenlerin, çalışanlarının sağlık ve güvenliğini sağlamak amacıyla alacakları tedbirler hem çalışanların sağlığını koruyacak hem de işverenlerin hukuki sorumluluklarını minimize edecektir. İşveren, iş kazaları ve meslek hastalıkları durumunda, çalışanlarının mağduriyetlerini gidermek için tazminat ve sigorta gibi sorumlulukları üstlenmek zorundadır. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitilmesi, işyerindeki risklerin önceden değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesinde büyük bir rol oynamaktadır.
Yazar/Antalya Barosu
Stj. Av. İrem BALICI
KAYNAKÇA
1. SÜMER, Haluk Hadi. İş Hukuku ve İş Sağlığı Güvenliği. 2018.
2. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/4196 E. , 2012/5289 K.,05.04.2012 T.
3. Prof. Dr. Öner Eyrenci, Prof. Dr. Savaş Taşkent,Prof. Dr. Devrim Ulucan,Dr. Öğr. Üyesi Esra Baskan. İŞ HUKUKU. 2024.
4. ÇELİK, İsmail. İş Kazası ve Meslek Hastalıklarında İşveren Sorumluluğu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yayınları. 2020.
5. Prof. Dr. Hamdi Mollamahmutoğlu, Prof. Dr. Muhittin Astarlı,Doç. Dr. Ulaş Baysal. İŞ HUKUKU DERS KİTABI. 2024.
Comments